Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde, tarihi kökenleri 12 bin yıl öncesine uzanan ve “Hitit buğdayı” olarak da bilinen siyez buğdayında hasat süreci başlamış bulunuyor. Ayrıca, bölgede “kabulca” veya “kaplıca” olarak adlandırılan bu özel buğday türü, coğrafi işaretli bir ürün olarak hem yerel hem de uluslararası pazarlarda ilgi görmeyi sürdürüyor.

TÜRKİYE'YE DAĞILACAK
İhsangazi’de yaklaşık 12 bin dekarlık bir alan üzerinde üretimi yapılan siyez buğdayının önemli bir bölümü bulgur yapımında kullanılırken, geri kalan kısmı un ve hayvan yemi elde etmek için değerlendiriliyor. Kimyasal gübre ve ilaç kullanılmadan yetiştirilebilen bu dayanıklı buğday türü, sağlıklı ve doğal ürünlere ilgi duyan tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.

ULUSLARARASI ÇEKİM MERKEZİ
Genetik yapısı değiştirilmemiş ve güçlü bir yapıya sahip olan siyez buğdayı, son yıllarda yalnızca Türkiye değil, yurtdışında da organik ürün pazarında büyük ilgi uyandırmaktadır. Hasat edilen bu değerli ürünler, işlenerek hem yurt içine hem de yurt dışına gönderilmektedir.

ÇİFTÇİLERİN BEKLENTİLERİ YÜKSEK
İlçede siyez üretimi gerçekleştiren çiftçiler, bu yılki hasat döneminden oldukça umutlular. Üretici Sabahattin Ciğerci, “Siyez buğdayının hasadına başladık. Bu yılın bereketli geçmesini umuyoruz. Ürünlerimizi işleyip Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırmayı hedefliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Diğer bir üretici olan Yasin Ciğerci ise, “Ekim ayında toprakla buluşan siyez buğdayını büyük bir özenle yetiştirdik. Şimdi hasat sürecindeyiz ve taş değirmenlerde işleyerek katma değerli ürünler elde edeceğiz. Bu tohum, binlerce yıllık geçmişiyle çiftçiler için son derece kıymetli. Biz de bu mirası yaşatmayı sürdüreceğiz” diyerek siyez üretiminin önemine vurgu yaptı.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR LEZZET
Ata tohumu olarak bilinen siyez buğdayı, besin değeri ve tarihi önemi ile dikkatleri üzerine çekiyor. Genetik yapısı korunmuş ender tahıllardan biri olan siyez, geçmişten günümüze uzanan değerli bir miras olarak İhsangazi’de yaşatılmakta.