Gelişmelerle dolu bir haber: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada dikkate değer açıklamalarda bulundu. Üç kıtanın kavşak noktası olan İstanbul'da katılımcıları ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin verimli ve başarılı geçmesi temennisinde bulundu.
Özellikle yurt dışından gelen katılımcıların İstanbul’u keşfetmelerini ve bu güzel şehirden hoş anılarla ayrılmalarını arzuladığını belirten Erdoğan, ardından faizsiz bir ekonomik sistem özlemini vurgulayarak, "Faize dayalı ekonomi düzeni değişmelidir." şeklinde ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu şekilde devam etti:
"MEVCUT YAPININ SÜREKLİLİĞİ MÜMKÜN DEĞİL"
"Her alanda alternatif bakış açılarına duyulan gereksinim giderek daha belirgin hale geliyor. Ekonomi, özellikle finans alanında insan merkezli, adil, merhametli ve sorumlu bir paradigma arayışı her geçen gün artmakta.Şu gerçeği hepimiz artık görebilir durumdayız; mevcut küresel ekonomik sistem, yalnızca tüketimi ve kârları öncelikli hale getirerek, insanî değerleri göz ardı etmekte ve eşitsizlikleri artırmaktadır. Aynı zamanda üretimsiz bir büyümeyi teşvik etmektedir.
Mevcut yapının bu durumu, ekonomik kalkınma için gerekli çözümleri üretmekten çok, yüzeysel önlemlerle asıl sorunları gizlemeye çalışmaktadır. Bu noktada, birçok uzman ve düşünce lideri mevcut sistemin bu haliyle devam edemeyeceğini vurgulamaktadır.
"FAİZ TEMELLİ EKONOMİK YAPILARLA MÜCADELE ETMEKTEN KORKMAYAN BİR KARDEŞİNİZ"
Bu noktada belirtmek isterim ki; siyasi yaşamım boyunca hem başarılı görülen hem de milletin takdiriyle gelen tüm görevlerde faize dayalı ekonomik sistemle sağlam bir mücadele veren bir kardeşinizim. Eşitsizlikleri artıran ve gelir adaletini bozan, milyonlarca insanı birkaç kapitalistin kölesi haline getiren adaletsiz düzene karşı daima sesimi yükselttim ve bunu yapmaya devam edeceğim.
Faiz ve faiz odaklı bir ekonomik yapıyı hiçbir şekilde meşru kabul edemeyeceğimizi sürekli vurguladım. Ayrıca, faizin ekonomi, üretim, ticaret ve sosyal yaşamda yaratmış olduğu sorunlara dikkat çektim.
Rantiyenin sesi olan muhalefet, hemen her meselede olduğu gibi burada da karşımızda yer aldı. Ancak doğru politikalar söz konusu olduğunda bile bu ülkenin ve halkın yararına yerli ve milli bir duruş sergileyemediler.
Onlar, kendilerine öğretilen argümanların dışına çıkamadılar. Daha fazlası için cesaret gösteremediler. Oysa insanları faize mahkûm bırakan küresel sisteme itiraz etmek, oldukça övgüye değer bir tutum sergilemektir."
"İSLAMİ FİNANS SEKTÖRÜ 2,5 TRİLYON DOLARLIK BİR PAZARA SAHİP"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanların dünya nüfusunun %25'ini oluşturduğunu belirtirken, İslami finans sektörünün büyüklüğünün ise yaklaşık 2,5 trilyon dolar civarında olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, "Birleşmiş Milletler'den sonra en büyük uluslararası organizasyon olan İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye 57 ülkenin dünya ticaretindeki payı ise yalnızca %11 civarındadır. Nüfus açısından %25’lik bir orana sahip olmamız, küresel ekonominin yaklaşık %9’unu temsil ettiğimiz anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.