Uzmanlar, kan basıncı ve vücut kitle indeksi gibi sağlık göstergelerinin yanı sıra, özgür ifade, sosyal adalet ve eğitim yapıları gibi sosyo-politik unsurları ele alarak yaşlanma süreci ile doğrudan bir ilişki ortaya koydu. Bu araştırma, “Nature Medicine” dergisinde yayımlandı.

EĞİTİM VE DEMOKRASİ YAŞLANMA SÜRECİNİ YAVAŞLATIYOR
Araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri, güçlü demokratik sistemlere ve etkin eğitim kurumlarına sahip ülkelerde biyolojik yaşlanmanın seyrinin daha yavaş olmasıydı. Diğer yandan, siyasi belirsizlik, düşük ekonomik düzey ve çevresel kirlilik gibi unsurların yaşlanma sürecini hızlandırdığı belirtildi.

Bilim insanları, "biyodavranışsal fark" adlı bir gösterge üzerinden de incelemeler yaptı. Bu gösterge, bireylerin gerçek yaşı ile sağlık durumları arasındaki farkı yansıtıyor. Örneğin, bir kişi 50 yaşında olup da sağlık durumu 60 yaşındaki birine eşitse, bu durum o bireyin 10 yıllık hızlandırılmış bir yaşlanma döneminde olduğunu gösteriyor.

EN HIZLI YAŞLANAN ÜLKELER ARAŞTIRILDI
Çalışmanın sonuçlarına göre, biyolojik yaşı kronolojik yaşından en fazla aşan ülkelerin başında Mısır ve Güney Afrika geliyor. Bu ülkelerdeki bireylerin sağlık göstergeleri, yaşlarına göre çok daha ilerli bir durumu ifade ediyor. Öte yandan biyolojik yaşlanmanın en az olduğu ülkeler arasında Batı Avrupa bileşenleri öne çıkıyor. Asya ve Latin Amerika ise, bu iki uç arasında dikkate değer bir konumda yer alıyorlar.

EŞİTSİZLİK, KİRLİLİK VE STRESİN ETKİSİ
Araştırmacılara göre, demokratik değerlerin eksik olduğu, gelir dağılımının adil olmadığı ve çevre kirliliğinin yaygın bulunduğu ülkelerde biyolojik yaşlanma hızlı bir şekilde belirginleşiyor. Bu tür ortamlardaki bireylerin, kronik uzun vadeli stresle mücadele ettikleri ve bu stresin vücutlarında iltihaplanmayı tetikleyerek yaşlanma sürecini hızlandırdığı ifade edildi.

UZUN YAŞAMIN SIRRI NEREDE?
Araştırma süresi dört yıl olsa da elde edilen veriler, oldukça önemli sinyaller taşıyor. Araştırmacılar, bu çalışmayı 10 ile 20 yıl süreyle uzatarak yaşlanmanın biyolojik mekanizmalarını daha derinlemesine anlamayı hedefliyor. Özellikle biyolojik yaşı, kronolojik yaşından düşük olan bireyler, sağlıklı yaşlanmanın sırlarını keşfetmek açısından büyük bir önem teşkil ediyor.