Federal Rezerv'in dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, şubat ayında yıllık bazda yüzde 2,8’lik bir artış gösterdi. Bu oran, piyasa tahminleri olan yüzde 2,7 seviyesinin biraz üzerinde gerçekleşti. Aylık bazda ise artış oranı yüzde 0,4 olarak belirlendi. Ocak ayında ise bu oran yüzde 0,3 olarak kaydedilmişti ve ekonomistlerin beklentisi yine bu seviyelerdeydi.
Bu durum, Federal Rezerv'in yıl sonuna kadar ulaşmayı hedeflediği enflasyon oranını şimdiden yakaladığını gösteriyor. Ayrıca, Trump’ın önümüzdeki hafta ilan etmeyi planladığı "karşılıklı" yeni gümrük tarifelerinin henüz devreye girmediği göz önüne alındığında, Fed’in 2025 yılı için belirlediği yüzde 2,8'lik enflasyon tahmini belki de artık "iyimser" kalabilir.

FED’İN BEKLENTİLERİ DEĞİŞEBİLİR
Bu durum, Fed yetkililerini mevcut faiz oranlarını uzun bir süre sabit tutmaya zorlayabilir. Morgan Stanley Wealth Management'ın Baş Ekonomi Stratejisti Ellen Zentner, bu konuda yaptığı yorumda, "Fed’in bekleyip göreceğiz yaklaşımı biraz daha uzun sürecek gibi görünüyor. Şubat ayında açıklanan enflasyon verisi aslında pek sürpriz bir şekilde yüksek çıkmadı, ancak bu durum, tarifelerle ilgili belirsizlikler varken faiz indirimi beklentilerini de hızlandırmaz," dedi.
TARİFE KAYNAKLI ENFLASYONUN SÜREKLİLİĞİNE DAİR ENDİŞELER
Fed Başkanı Jerome Powell, Trump’ın gümrük tarifelerinin yol açacağı ek enflasyonun "geçici" olacağını öngörse de, bazı Fed yetkilileri bu görüşü paylaşmıyor. Boston Fed Başkanı Susan Collins, perşembe günü yaptığı açıklamada, yeni tarifelerin kısa vadede enflasyonu artırmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, "Asıl önemli olan bu artışın ne kadar süre kalıcı olacağı," dedi. Collins, eğer tarifeler genişletilirse veya karşılıklı yaptırımlar artarsa, fiyat artışlarının beklenenden uzun sürebileceğini belirtti. Bu bağlamda, Collins, Fed’in kredibilitesi açısından piyasanın enflasyon beklentilerini yönetmenin son derece kritik olduğunu vurguladı.

DOLAYLI ETKİLER HAKKINDAKİ ENDİŞELER
St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem de Collins’in kaygılarını paylaşıyor. Musalem, tarifelerin neden olduğu fiyat artışlarının "tamamen geçici olacağını varsaymanın risk taşıdığını" belirtti. Örneğin, Kanada'dan ithal edilen biraya yüzde 25 gümrük vergisi uygulanırsa, tüketiciler ABD yapımı Budweiser’a yönelmeye başlayabilir; bu da yerli üreticilerin fiyatlarını artırmasına yol açabilir. Musalem, bu tür dolaylı etkilerin gerçek zamanlı ölçümünün zorluğuna dikkat çekerek, "Tarifelerin doğrudan, dolaylı ve ikinci tur etkilerini net bir şekilde belirlemek, oldukça büyük bir belirsizlik yaratıyor," ifadesini kullandı.