Finansal piyasalarda altın, dolar, gümüş, bitcoin ve borsa konularındaki etkin analizleriyle öne çıkan İslam Memiş, geleceğe yönelik kayda değer uyarılarda bulundu. Türkiye’nin mevcut durumunu ele alan Memiş, yatırımcıları açıkça bilgilendirdi.
TÜRKİYE, SON BEŞ YILDA HER OLAYDAN OLUMSUZ ETKİLENDİ
İslam Memiş, katıldığı bir YouTube yayınında ekonomiye dair soruları yanıtladı ve şöyle ifade etti;
"Türkiye'de birçok gelişme yaşanıyor. Son beş yıl içerisinde küresel olayların tümünden olumsuz etkilendik. Ekonomimizin savunmasızlığı daha belirgin hale geldi. Geçtiğimiz hafta meydana gelen ani fiyat değişimleri zarar verdi. Hesaplamalarıma göre, borsa piyasalarda 2 trilyon TL’lik kayıpla karşılaştı. Öte yandan, yüksek faiz oranları ile topladığımız rezervlerin toplamı 26,5 milyar dolar civarında eridi. Risk artıran faktörler olarak CDS oranımız 150 baz puan yükseldi. Türk borsası ise %20 civarında bir değer kaybı yaşadı. Tüm bunların doğrudan ya da dolaylı etkileri kesinlikle Türkiye ekonomisinde hissediliyor."
160 MİLYAR DOLARLIK EKONOMİK ZARAR
Yaptığım kişisel analizlere göre, Türkiye'deki olaylar bir haftada doğrudan yaklaşık 80 milyar dolar değerinde, toplamda ise 160 milyar dolarlık bir ekonomik zarar oluşturdu. Bunun yanında, son bir haftada yatırımcılar piyasadan geri çekildi ve faaliyetler duraklama sürecine girdi. Yabancı yatırımcıların çekilmesi hızlandı; bu durum ise gelecekteki sermaye akışını olumsuz yönde etkiledi. Bu da benim kişisel hesaplamalarıma göre, 160 milyar dolarlık bir kayıpla sonuçlandı."
DÖVİZ PIYASASI EN ÇOK ETKİLENEN SEKTÖR OLDU
Olayların ilk meydana geldiği gün, döviz en fazla etkilenen alan oldu. Özellikle vurgulamak gerekir ki, doğal afetler, uluslararası gerginlikler, jeopolitik sorunlar ve iç siyasetle ilgili tartışmalar döviz kurlarında dalgalanmalara yol açabilir. Ancak bu süreçte sosyal medya da devreye giriyor. Geçtiğimiz hafta sonu, sosyal medyada manipülatif haberler yayılmaya başladı. Örneğin, Pazartesi günü dolarda 50 lira, euroda 60 lira ve gram altında 5.000 lira olacağına dair asılsız iddialar ortaya atıldı. Bu yolla kendilerini ön plana çıkarmak isteyen, takipçi artırmayı amaçlayan pek çok kişi, ekonomi üzerinde olumsuz bir etki yarattı. Aynı zamanda, iktidar ve muhalefet partileri tarafından yapılan olumsuz açıklamalar, küçük yatırımcılar arasında kaygı ve paniğe neden oldu.
MERKEZİ YÖNETİM BİR ARAYA GELDİ
Sosyal medyada hafta sonu döviz kurlarının 50 lira, 60 lira olacağına dair haberler yayıldığında hemen harekete geçtim. Gelecek günlerde döviz kurlarında bir artış olabilir, bunun yanı sıra bu tür dalgalanmalara karşı hazırlıklı olunması gerektiği açık. Ancak, geçtiğimiz hafta ekonomi yönetimi tek çatı altında toplandı. SPK, BDDK, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Borsa İstanbul ile kamu bankaları bir araya gelerek gerekli önlemleri aldılar. Yatırımcılar arasındaki panik havası hafifledi ve bir önceki hafta borsa %5 ile %6 arasında değer kazandı. Doların geçtiğimiz hafta operasyon sürecine başladığı gün 41 lira seviyesinin üstündeydi ve daha sonra 38 lira seviyesine kadar düştü. Euro ise 45 liradan 41 liraya geriledi, gram altın fiyatı 4040 liradan 3750 liraya düştü; bu düşüş, beklenen bir gelişme oldu.
YATIRIMCILAR KAYGILI VE ACELECI DAVRANIYOR
Elbette, paniklemenin getireceği bazı sonuçlar olacaktır. Yatırımcıların burada dikkat etmesi gereken en önemli husus şu; eğer piyasalardaki dalgalanmalara ve doğal afetlere karşı kendinizi tanıyabilen bir bireyseniz, birikimlerinizi akıllıca yönlendirebilirseniz, başka bir görüşe ihtiyaç duymazsınız. Ancak sosyal medya etkisiyle davranarak, düşünmeden pozisyon aldığınızda, aslında bu sizin için yanlış bir karar. Anlık düşüncelerle hareket eden yatırımcılar maalesef korku ve panikle hatalı adımlar atabiliyor.
UYGULAMANIZ GEREKEN İKİ ÖNEMLİ KURAL
İki temel kuralı uygulamak, yatırımcı için oldukça önemlidir. Bu iki altın kural, piyasalardaki dalgalanmalarda sizin zarar etmenizi önleyecektir.
- Birincisi, yatırımcı olmayı öğrenmek. Yatırımcı olarak nasıl bir yol izleyeceksiniz? Öncelikle bir meslek edinmeli, ek işlerle meşgul olmalısınız. Birikimlerinizi çeşitli yatırım araçlarıyla değerlendirerek ilerlemelisiniz.
- İkincisi, uzun vadeli yatırımcı olmaktır. "Aldım, sattım, kazandım" mantığı artık geçerliliğini yitirdi. Bankalardaki yüksek farklar nedeniyle kısa vadeli alım satım modeli Türkiye'de sona erdi. Profesyonel yatırımcılar bu durumu biliyor, fakat yeni yatırımcılar hâlâ bu gerçeği fark edemiyor. Kazanç sağlamak adına kısa vadeli alım satımlar yapmaları gerekiyorsa, hedeflerinin net olması şart.
